Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlatılan raporda Menzil Cemaati hakkında dikkat çekici tespit ve uyarılar yer alıyor. Cemaatin görüşlerinin ‘sahih İslam anlayışıyla bağdaşmadığı’ belirtilirken, cemaatin kamuda örgütlendiği iddialarına değinilerek ‘ülkemizde orta ve uzun vadede sıkıntılara yol açabilir’ deniliyor.
Menzil Cemaati’nin şeyhi Abdulbaki Erol’un cenazesine binlerce kişi katıldı…
1993 yılından beri Menzil Cemaati’nin liderliğini yapan ve cemaat içinde ‘gavs’ olarak isimlendirilen Abdülbaki Erol hayatını kaybetti. Erol, cemaate adını veren Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Menzil köyünde toprağa verildi. Erol’un cenazesine Türkiye’nin dört bir yanından binlerce kişi katıldı.
Menzil Cemaati’nin adeta gövde gösterisine dönen cenaze töreninin ardından kamudaki cemaat örgütlenmeleri yeniden gündemde. Cumhuriyet gazetesi yazarı Murat Ağırel, 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü dolayısıyla kaleme aldığı yazısında FETÖ ile Menzil Cemaati arasındaki benzerliklere dikkat çekti.
“FETÖ lideri rahatsızlandığında aynı isimler yine sıraya giriyordu”
‘Cenaze günü ise on binlerce kişi cemaat ismini veren Menzil’deydi. Cumhurbaşkanı yardımcısı, eski sağlık bakanı, bürokratlar, siyasi parti liderleri taziye ziyaretleri ve mesajları için sıraya girdi’ diyen Ağırel, ‘FETÖ lideri de zamanında rahatsızlık geçirdiğinde aynı kişiler geçmiş olsun sırasına giriyor, cemaat de gazetelere teşekkür ilanı yayımlıyordu’ dedi.
Menzil Cemaati’nin de tıpkı FETÖ gibi holdingleştiğini vurgulayan Ağırel, ‘Cemaate ait pırlanta şirketi var, petrol otomotiv şirketi, okulları, televizyon kanalları, radyoları, hastaneleri var. Sağlık sektöründe şirketleri var, kamu yararına çalışan izinsiz bağış toplayabilen dernekleri, vakıfları var. TÜMSİAD adında işadamları derneği var. Pazarlama şirketleri, alışveriş siteleri var. Turizm şirketleri var. Yani Semerkand Şirketler Grubu adı altında tam 17 şirketi var tarikatın’ ifadelerini kullandı.
“Ülkemizde orta ve uzun vadede sıkıntılara yol açabilir”
2019 yılında ortaya çıkan, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait olduğu iddia edilen ve resmi görevlilerce bugüne kadar yalanlanmayan Dini-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dini-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dini Yönelişler’ raporunda Menzil Cemaati’ne de yer verilmişti. Ağırel, raporda cemaatle ilgili şu ifadelerin yer aldığını aktardı:
‘Grubun sıralanan görüşleri, sahih İslam anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Aslında benzer tasavvufi oluşumlarda da görülen bu sakıncalı telakkiler Menzil cemaatinde daha çok vurgulanmakta ve etki sahası daha çok sade halk tabakası olduğu için daha çok yaygınlaşmaktadır. Son zamanlarda Menzil grubunun bürokraside teşkilatlandığı ve kamuda etkinliğini artırdığı yönünde kamuoyunda bir kanaat dillendirilmeye başlanmıştır. Doğru olması halinde bu tezahürün ülkemizde orta ve uzun vadede sıkıntılara yol açacağı değerlendirilmektedir.’
